Saint-Joseph Lisesi’nin ardından Y.T.Ü’de Mühendislik eğitimi alan Sergen Şehitoğlu, Marmara Üniversitesi Fotoğraf Yüksek Lisansıyla eğitim hayatına devam ediyor.
2010’da İ.F.M Leica Galeri’de ilk kişisel sergisini açan Şehitoğlu’nun eserleri İstanbul, Berlin, Brüksel, Amsterdam, Londra, İzmir, Ankara, Bursa, Basel, Paris ve Viyana’da çeşitli galeri ve fuarlarda sergilendi.
Eserlerinde, malzeme olarak birçok sanatçının da yararlandığı, internet ve Google araçları üzerinden elde edilen ucuz görselleri kullanan Şehitoğlu hem fotoğrafın sınırlarını yeniden belirleyen hem de kontrol sistemlerinin hakim olduğu bir dünyada mahremiyet kavramının sınırlarını sorguluyor.
Ekim 2020’de adını, birçok modern dilde hesap anlamına gelen “calculo” sözcüğünün kökeni “Yunan Taşlarından” alan ‘Çakıl Taşları’ sergisi izleyiciler ile buluşan Şehitoğlu’na tüm dünyanın dijital bir evrende yeni bir yaşam sürdüğü Covid-19 sürecinde yeni sergi deneyimlerini sorduk.

- Geçmişten bu yana dünyanın hemen her yerinde doğrudan izleyicisi ile buluşan eserlerinizin çevrimiçi platformlara taşınması ve buradan sanatseverler ile buluşması neleri beraberinde getirdi?
Sanatçılar düşünmeye ve üretmeye devam ediyorlar. Koşullar, zamana ve mekâna bağlı olarak sürekli değişirler, sabit bir zaman ve mekân düşünemeyeceğimize göre koşulların da değişmeden sabit kalmasını düşünemeyiz. Dolayısıyla, düşünen ve üreten kişiler bulundukları koşullarda bu üretimlerini sürdürmek için her zaman bir yol bulmaktadırlar, belki de yaratıcılık denilen biraz da budur.

Ayrıca iki farklı perspektiften sorunuza yaklaşabiliyorum, ilki üretimler çevrimiçi platformlara taşınmadı hala fiziksel mekânlarındalar, sanatçılar da orada, işler de orada, temas etmek isteyen izleyici de orada. Sadece işlerin belgelerinin dolaşım hızı arttı. Bu da aslında internet siteleri ve sosyal ağlar oluştuğundan beri gerçekleşmekte olan bir durum.
İkinci olarak da, sanatın gayrimaddiliği hakkında düşünen ve üreten bir sanatçı olarak, üretimler her ne kadar fiziksel olmak zorunda olsalar da, sanatı maddenin yokluğunda düşünebilmek ve konuşabilmek benim açımdan önemli.
Sanatorium’un kişiye özel gösterim odaları, Kuula üzerinden galerinin sanal mekânına yerleştirilmiş farklı işleri görüntüleyebilir ve bu işler hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
E. İlkay Yaprak
e.ilkay@grifons.com