Uykusuz anneler kulübü başkanlığını devralmak üzere;
Tercihen emzirmeyi yeni bırakmış ve bebeğini nasıl uyutacağı konusunda bir fikri olmayan,
Sabaha kadar en az 3-5 kez uyanan,
Uykusuzluktan gözaltları morarmaya başlamış anneler aranıyor!
Zira ben uykusuz gecelerimi geride bırakmanın haklı gururunu yaşıyor olacağım.
Çok değil, bundan iki yıl önce gözümü en çok korkutan şey emzirmeyi bırakma süreciydi. Hiç de korktuğum gibi olmadı. ’Oh be! Bunu mu büyüttüm gözümde bu kadar?’ demeye kalmadan yepyeni bir sorunla karşı karşıya kaldım.
UYKU…
Rivayete göre çocuklar emzirme dönemi sona erdiğinde artık deliksiz uyumaya başlarmış ve anne de artık rahat bir nefes alırmış mış mış mış…
Oysa, ben emzirerek uyutmaya alışmıştım, Ayperi de emerek uyumaya. Artık emzirmeyi bıraktığımıza göre, emzirmeden uykuya dalması için birşeyler yapmalıydım.
Bunun için önce yeni bir uyku rutini oluşturmalı ve daha öncesinde çok gereksiz gelen ‘uyku eğitimi’ ile ilgili araştırmalar yapmalıydım. İşte tam da o günlerden birinde elime bir kitap geçti;
‘Uyumak İsteyen Tavşan’…
Tüm dünyada satış rekorları kıran kitabın yazarı Carl-Johan FORSSEN EHRLIN tanıtım bülteninde; Kitabı yazma amacının, çocukların iyi uyumalarına, kendi değerlerini anlamalarına ve hayatlarındaki engelleri aşmaya hazırlıklı olmalarına yardım etmek olduğunu ifade ediyor. Kitabın ilk sayfasında okurken uyulması gereken talimatlar sıralanmış ve nasıl uygulanacağı konusunda örnekler verilmiş.
Hemen o gece okumayı kafaya koydum doğal olarak.
Ayperi’yi yıkadım, rahatlatıcı bir masaj yaptım artık okumaya ve ardından uyumaya hazırdık. Ya da ben öyle olduğunu zannediyordum. Kitaptaki resimler az, yazılar çok olduğundan Ayperi’nin odaklanması çok zor oldu ve daha ikinci sayfaya geçmeden kitabı elimden alıp yere attı.
O gece kafamın içindeki, “neden, niçin, nasıl”larla uğraştığımdan Ayperi’yi nasıl uyuttuğumu hatırlamıyorum. Aradan aylar geçti uyku rutinimiz oturdu sorunsuz uykuya dalmaya ve sabaha kadar deliksiz uyumaya başladık. O gece okuyacağımız kitapları seçerken bu kitap elime geçti tekrar. Kitapla ilgili yorumlar o kadar iddialı ki; denemekten zarar gelmez dedim ve yattık. Talimatlara uygun şekilde okumaya başladım. Daha 5. sayfa bitmeden arkasını dönmüş tatlı tatlı horuldamaya başlamıştı bile. Minik bir öpücük kondurdum yanağına ve yüzümde saçma bir gülümsemeyle çıktım odadan.
Ben uykuya yatırmakta zorlandığım ve bunu sağlayacak bir mucize dileğim zamanlarda buldum bu kitabı, o zamanlar yarama merhem olmadı ama şuan başucu kitabım. Öyle ki, Ayperi kitabı görünce, “Bunu okuma sakııın!” deyip odadan kaçıyor.
Mucize arayışında olan anneler; bir de bunu deneyin derim!
E. İlay Kul