Nick Hackworth: “Eserlerin Birbiriyle Konuştuğu Çok Az Sergi Var”

Island-

Küratörlüğünü, birçoğumuzun GaleriİST’ten de tanıyacağı Nick Hackworth‘ün üstlendiği Island of the Fay (Fay Adası)* sergisi, 14 Aralık’a kadar HdM Galeri’de sanatseverler ile buluştu. 

Ressam Marcel·la Barceló ve heykeltıraş Apollinaria Broche‘nin eserlerinden oluşan ve ikili sergi olan Island of the Fay, genellikle başka dünyalardan manzaralarda yalnız figürleri tasvir eden düşsel resimler ile çeşitli metamorfoz hallerindeki yemyeşil, gerçeküstü, insan boyutlarında, çiçekli bitkiler ve ufak, orman yaratıklarından oluşan bronz ve seramik heykel koleksiyonuyla bir araya getirdi. 

Ressam Marcel·la Barceló ile heykeltraş Apollinaria Broche’yi bir araya getiren serginin farklı tarzı da oldukça dikkat çekti. İki farklı sanatçının bireysel atölyelerinde oluşturduğu eserleri ustaca bir ahenk ile yan yana getiren Hackworth’e, eserleri ve serginin oluşması sürecindeki deneyimlerini sorduk. 

  • Fay Adası sergisindeki eserlerin tamamı iki ayrı sanatçının bireysel üretimlerini içeriyor. Bu süreç nasıl işledi?

Island of the Fay, iki farklı sanatçının sergisi. Ressam Marcel·la Barceló ile heykeltraş Apollinaria Broche’nin bir araya geldiği bu proje Paris’te şekillendi. İlk teklif, Marcel·la Barceló’dan geldi. Sanatçı arkadaşı Broche’nin işleri ile bir sergide buluşmak istedi. 

  • İki sanatçının eserlerini bir konsept çevresinde yan yana getirmek zor oldu mu? 

Bu serginin en önemli özelliği de bu oldu aslında. İki sanatçının eserlerini bir araya getirdiğinizde oluşan bütünlük anlatımı da güçlendirdi. Eserlerin birbiri ile konuştuğu çok az sergi olduğunu düşünüyorum. Her iki sanatçının da gerçeklik ile düşleri bir araya getiren işleri, Marcel·la Barceló’nun neden bu daveti yaptığını bildiğini de işaret ediyor. 

  • Eserlerde daha çok rüya etkisi var gibi…

Evet. Bence Marcel·la Barceló’nun resimleri daha çok rüya gibi görünüyor. Sanırım bunlar onun ‘zihin sarayı’nın yansımaları. 

  • Bende bir Adem – Havva anlatısı canlandırdı daha çok. Buna katılır mısınız?

Bu farklı bir yorum. Gözleminizi şu şekilde destekleyebilirim; her iki sanatçı da efsaneler, folklor ve hikâyeler ile ilgileniyor. İster Japon folklorü olsun ister Yunan efsanesi, bunların hepsi onların ilgi alanında. Bu yüzden de fantezi ve gerçek, folklor ve mit, doğa-insan ve rüyalar tüm eserlerde yansımalar ile kendine yer buluyor. 

*Sanatçıların eserlerine sosyal medya hesaplarından ulaşabilirsiniz.