Klasik Dönem el sanatlarından olan Mozaik, günümüzde Meyçem Ezengin’in başarılı çalışmaları ve özel tasarımları ile göz dolduruyor.
Bursa doğumlu olan Ezengin Aslen Zonguldak Ereğli’li. 2007 yılında Trakya Üniversitesi Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nden mezun olan Ezengin, Hocası Hülya Dillek’in atölyesinde başladığı cam mozaik çalışmalarına bugünlerde kendi atölyesinde devam ediyor.
Son olarak Bâb-ı Alem eseri ve Ereğli’ye özel olarak yaptığı Porsuk Ağacı ile adından söz ettiren Meyçem Ezengin aynı zamanda küratörlük de yapıyor.
Başarılı işlere imza atan Meyçem Ezengin’e, çalışmalarını ve hayallerini sorduk…
-Cam mozaik nedir desek öncelikle?
Aslında mozaik sanatı birbirinden farklı materyallerin bir araya gelerek oluşturduğu bir resim sanatı. Bir anlamda tekniğin adı mozaik diyebiliriz. Dünyada da değişik örnekleri var fakat bizim kültürümüzde önemli bir yer tutmasından dolayı en seçkin örnekler Anadolu kültüründe mevcut diyebiliriz.
-Anadolu’da hangi dönemlerde kullanılmış?
Roma’dan itibaren Anadolu’da mozaik sanatı var. Ama Selçuklu ve Osmanlı döneminde mozik sanatında büyük bir ilerleme kaydedederek dünya çapında ustaları bu topraklarda yetiştirmiş.
-Siz hangi dönemi çalışmayı seviyorsunuz?
Ben en çok Roma dönemini çalışmayı seviyorum diyebilirim. Fakat genelde karma tekniklerle çalışıyorum. Bir eserimde yalnızca bir dönem olabildiği gibi, bugünün malzemeleriniz de kattığım yeni eserlerim var.
–Günümüz malzemelerinden en sevdikleriniz neler?
Bu sıralar ahşap ve eskitilmiş aynalarla yapılan yeni tasarımlar ve çalışmalar hoşuma gidiyor ve bende eserlerimde bu malzemeleri kullanıyorum.
-Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin çeşitli yerlerinde ve özellikle memleketiniz Ereğli’de eserleriniz var. Önümüzdeki yıllarda çalışmak istediğiniz farklı mekanlar var mı?
Ben aslında camilerde de mozik çalışmayı çok isterim. Sanatın kökeninin Batı görülmesi nedeniyle buna izin verilmiyor fakat klasik dönem motiflerinin cami mimberlerinde, camlarda ve mihrap duvarlarında çok estetik bir görüntü oluşturacağını düşünüyorum.
-Peki önümüzdeki dönem için bir de hayalinizi sorsak?
Kişisel sergimi açmak. Karma sergilerde, öğrencilerimle açtığım sergilerimde eserlerimin beğeniye sunulması elbette çok güzel ama kişisel sergimi de açmayı istiyorum.
-Sanat üretimi bireysel bir çalışma stili iken siz iz Üsküdar Nev Mekan’da birbirinden farklı sergilerde küratörlüğü de başarı ile yürütüyorsunuz. İkisi arasındaki fark sizin için zor olmuyor mu?
Aslında zor değil çünkü başarılı bir ekiple birlikte çalışıyoruz. Aynı zamanda bir sanatçı olarak sanatçılara bu anlamda destek olmak, onların neler bekleyebileceğini, neler isteyebileceğini daha iyi gözlemlememi sağlıyor. Benim küratörlük için bir iddiam yok. Bu alanda çalışmalara devam ederken hem ben öğreniyorum ve kendi sanatımı geliştiriyorum hem de özel ve önemli sanatçıların eserlerini hayranlarına ulaştırmış oluyorum. Her ikisi de beni mutlu ediyor.
E. İlkay Yaprak
e.ilkay@grifons.com