Ekim ayı içerisinde dünya prömiyerini BKM’de yapan Manik Atak, Bihter Dinçel’in kaleme aldığı ikinci oyun. Aşiyan oyunu ile, ilgileri üzerine çeken Dinçel, Manik Atak’ta hem kalemi hem de oyunculuğu ile izleyicilerini bir kez daha büyüledi.
Birbirinden farklı karakterleri büyük bir başarı ile sahneye taşıyan, oyunda devleşen bir diğer isim ise Devrim Yakut. Sinema, tiyatro ve televizyonda oynadığı birbirinden farklı rollerin her birinde izleyicinin gönlünde taht kuran Devrim Yakut’a Manik Atak’ı sorduk.
– Öncelikle hayırlı olsun. Manik Atak yeni başladı, ilk gelen tepkiler nasıl?
İzleyen herkes oyunu çok beğendiğini söylüyor. Herkes, kendinden bir şeyler buluyor. Oyunda, biraz geçmişe yolculuk var, biraz benim yaş grubumun çocukluğu var. Bizim de hedefimiz buydu. Her yaş grubuna, her sosyo – ekonomik yapıya aynı zamanda kadınlara ve erkeklere bir şey söylemek. Bu nedenle gelen beğenilerden biz de çok mutluyuz, çok hayal ettiğim gibi oldu açıkçası.
– Dizilerde ve tiyatroda sizi farklı farklı rollerde izliyoruz ama bu noktada çok göstermediğiniz ‘anaç’ bir yanınızı da görme fırsatı buluyoruz. Devrim Yakut, gerçek hayatında nasıl biridir?
Buna aslında sektörün bana yüklediği bir ‘misyon’ diyebiliriz. Ben anne değilim fakat ‘anaç’ biri olduğum doğrudur. Sevdiklerimle, arkadaşlarımla, yakınlarımla çok ilgilenirim. Ama ‘öz’ü öyle biri değilim ben. Daha özgür, daha tabir yerindeyse deli doluyumdur diyebilirim, aksi halde oyuncu olamazdım zaten. Bu, bana güven duyduklarının bir ifadesi bence ve ben bundan mutsuz değilim. Bizim ülkemizde, toplumumuzda anne çok kutsal. Beni, böyle bir yere koymalarından çok da mutlu oluyorum.
E. İlkay Yaprak
e.ilkay@grifons.com